Alışveriş Sepeti
Sepetinizde toplamda 0 ürün var.
Ücretsiz teslimat'a kalan tutar: 50.000,00 

Sepetinizde ürün bulunmuyor.

whatsapp Whatsapp

İSG Risk Değerlendirmesi Nasıl Yapılır?

isg risk değerlendirmesi

İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG), çalışanların sağlıklı ve güvenli bir ortamda çalışmalarını sağlamayı amaçlayan önemli bir disiplindir. Bu alandaki temel unsurlardan biri de İSG risk değerlendirmesidir. Bu süreç, işyerlerinde karşılaşılabilecek potansiyel tehlikeleri tespit etmek ve bu tehlikelerin sebep olabileceği riskleri en aza indirmek için yürütülür. İşverenler ve çalışanlar için ortak bir sorumluluk olan İSG risk değerlendirmesi, yalnızca yasal bir zorunluluk değil, aynı zamanda işyeri verimliliğini artırmak ve olası kazaları önlemek adına da büyük bir önem taşır.

İSG Risk Değerlendirmesi Nedir?

İSG risk değerlendirmesi, bir işyerinde var olan veya dışarıdan gelebilecek tehlikelerin tanımlanması, bu tehlikelerin yol açabileceği risklerin analiz edilmesi ve kabul edilebilir seviyeye indirilmesi için alınması gereken önlemleri belirleyen sistematik bir çalışmadır. Bu değerlendirme hem çalışanların güvenliğini sağlamak hem de işverenin yasal yükümlülüklerini yerine getirmesi için yapılır.

İSG risk değerlendirmesi, sadece büyük işletmeler için değil, küçük ve orta ölçekli işletmeler için de gereklidir. Örneğin, bir inşaat şantiyesinde kullanılan ağır makinelerden kaynaklanan riskler ile bir ofis ortamında ergonomik düzenlemelerin eksikliği gibi farklı düzeylerdeki risklerin değerlendirilmesi, bu çalışmanın kapsamına girer.

İSG Risk Değerlendirme Sürecinin Aşamaları

İSG risk değerlendirme süreci, sistematik bir yaklaşımla işyerindeki tehlikelerin tespit edilmesini, risklerin analiz edilmesini ve kontrol önlemlerinin planlanmasını içerir. Bu sürecin etkin bir şekilde yürütülmesi için beş temel aşama bulunmaktadır.

Tehlikelerin Tanımlanması

İşyerindeki tüm tehlikelerin belirlenmesi, risk değerlendirme sürecinin ilk ve en kritik adımıdır. Bu aşamada çalışanları veya iş süreçlerini olumsuz etkileyebilecek fiziksel, kimyasal, biyolojik ve ergonomik tehlikeler tanımlanır. Örnekler:

  1. İnşaat sektöründe çalışanlar için yüksekten düşme riski.
  2. Üretim tesislerinde kimyasal maddelerle temas tehlikesi.
  3. Ofis ortamında uzun süre masa başında çalışmaya bağlı ergonomik problemler.

Bu tehlikeleri tespit etmek için saha incelemeleri, çalışan görüşmeleri ve iş süreçlerinin gözlemlenmesi gibi yöntemler kullanılır.

Risklerin Belirlenmesi ve Analizi

Tehlikeler belirlendikten sonra bu tehlikelerin ne tür risklere yol açabileceği analiz edilir. Risklerin meydana gelme olasılığı ve bu durumun etkileri değerlendirilir. Risk analizinde şu sorular sorulabilir:

  1. Bu tehlike hangi sıklıkla ortaya çıkabilir?
  2. Meydana geldiğinde çalışanlar üzerindeki etkileri ne düzeyde olur?

Örneğin, makineyle çalışırken yeterli koruyucu ekipman kullanılmaması hem yaralanma riskini artırır hem de kazanın şiddetini ciddi boyutlara çıkarabilir.

Risk Seviyesinin Hesaplanması

Risk seviyesinin hesaplanması, tehlikenin olasılığı ile sonuçlarının şiddetinin bir araya getirilmesiyle yapılır. Bu aşamada genellikle matris yöntemleri kullanılır:

  1. Düşük Risk: Acil müdahale gerektirmez ancak gözlemlenmelidir.
  2. Orta Risk: Belirli önlemlerle kontrol altına alınmalıdır.
  3. Yüksek Risk: Derhal müdahale edilmesi gereken tehlikelerdir.

Bu sınıflandırma, önceliklerin belirlenmesinde önemli bir rol oynar.

Risklerin Önceliklendirilmesi

Tüm riskler eşit derecede önemli olmayabilir. Bu nedenle hangi risklerin öncelikli olarak ele alınması gerektiği belirlenir. Risklerin önceliklendirilmesi sırasında şu kriterlere dikkat edilir:

  1. Olasılık ve şiddet seviyesi.
  2. Riskin hemen müdahale edilmediğinde yol açabileceği potansiyel kayıplar.

Örneğin, bir inşaat alanında çalışanların düşme riski, ofis ortamındaki ergonomik risklerden daha acil bir müdahale gerektirir.

Risklerin Kontrol Önlemleri ile Azaltılması

Son aşamada belirlenen riskleri ortadan kaldırmak veya etkilerini azaltmak için kontrol önlemleri uygulanır. Bu önlemler, hiyerarşik bir sıraya göre belirlenir:

  1. Tehlikeyi Ortadan Kaldırma: Örneğin, tehlikeli bir kimyasalın yerine daha güvenli bir alternatif kullanmak.
  2. Mühendislik Önlemleri: Makinalara koruyucu bariyerler eklemek.
  3. İdari Önlemler: Çalışanların çalışma sürelerini düzenlemek.
  4. Kişisel Koruyucu Donanım (KKD): Çalışanlara uygun eldiven, gözlük veya baret temin etmek.

Risklerin kontrol edilmesiyle birlikte bu önlemlerin etkinliğini izlemek ve düzenli olarak gözden geçirmek de önemlidir.

Risk Değerlendirmesi için Yöntemler ve Teknikler

İSG risk değerlendirmesi, tehlikelerin tespit edilmesi ve risklerin kontrol altına alınması için farklı yöntem ve tekniklerin kullanıldığı sistematik bir süreçtir. Bu yöntemler, işyerindeki tehlikelerin niteliğine, çalışma ortamına ve sektörün ihtiyaçlarına göre seçilir.

Kontrol Listesi (Checklist) Yöntemi

Bu yöntem, işyerinde olası tehlikelerin sistematik bir şekilde kontrol edilmesi için hazırlanmış standart listelerin kullanılmasını içerir. Listede işyerindeki ekipman, ortam koşulları ve süreçlere ilişkin belirli maddeler yer alır. Örneğin, ofis ortamında ergonomik düzenlemeleri kontrol etmek için hazırlanan bir kontrol listesi.

İş Güvenliği Analizi (Job Safety Analysis – JSA)

JSA, bir işin adım adım incelenerek her adımda karşılaşılabilecek potansiyel tehlikelerin belirlenmesi ve risklerin değerlendirilmesi yöntemidir. Örneğin, bir üretim hattında çalışanların makineyle çalışma sırasında karşılaşabileceği risklerin analizi.

Hata Türü ve Etkileri Analizi (Failure Mode and Effects Analysis – FMEA)

Bu yöntem, bir sistemin veya sürecin hangi aşamalarında hata oluşabileceğini ve bu hataların olası etkilerini değerlendirir. Daha çok mühendislik ve üretim sektörlerinde tercih edilir. Örneğin, üretim makinelerinin arızalanması durumunda ortaya çıkabilecek güvenlik risklerinin analizi.

Risk Değerlendirme Matrisi

Bu teknik, risklerin olasılık ve şiddet seviyesine göre sınıflandırılmasını içerir. Matriste düşük, orta ve yüksek riskler farklı renklerle temsil edilir. Örneğin, yüksekten düşme riskinin olasılık ve şiddet açısından değerlendirilmesi.

Tehlike ve Çalışılabilirlik Analizi (Hazard and Operability Study – HAZOP)

HAZOP, iş süreçlerinde meydana gelebilecek potansiyel tehlikeleri analiz eden bir tekniktir. Özellikle karmaşık sistemlerde kullanılır. Örneğin, kimyasal bir tesisin boru hattındaki sızıntı risklerinin analizi.

Görev Tehlike Analizi (Task Hazard Analysis – THA)

Bu yöntem, bir görevi yerine getirirken hangi tehlikelerin ortaya çıkabileceğini analiz eder. Genellikle kısa süreli ve özel görevlerde tercih edilir. Örneğin, inşaatta bir vinç kullanımı sırasında oluşabilecek tehlikelerin analizi.

Olası Tehlike Analizi (Preliminary Hazard Analysis – PHA)

Bu yöntem, bir işyeri veya proje başlangıcında potansiyel tehlikelerin genel bir değerlendirmesini yapar. Örneğin, yeni bir üretim hattının kurulması sırasında olası güvenlik açıklarının tespiti.

Acil Durumlar için Risk Değerlendirmesi

İşyerlerinde meydana gelebilecek acil durumlar, genellikle beklenmedik ve yüksek risk içeren olaylardır. Yangın, patlama, doğal afet, kimyasal sızıntı veya ekipman arızası gibi acil durumlar hem çalışanların hayatını tehlikeye atabilir hem de işletmenin faaliyetlerini ciddi şekilde etkileyebilir. Bu nedenle acil durumlar için risk değerlendirmesi, işyerlerinde güvenli bir ortam sağlamak adına kritik bir rol oynar.

Acil durum risk değerlendirmesi, sistematik bir süreç izlenerek gerçekleştirilir.

  1. Olası Acil Durum Senaryolarının Belirlenmesi: İşyerinde karşılaşılabilecek tüm acil durum senaryoları tanımlanmalıdır. Her sektör ve işletme türü için farklı acil durumlar söz konusu olabilir. Örneğin, fabrikalarda yangın veya patlama riski.
  2. Tehlikelerin ve Risklerin Analizi: Her bir acil durum senaryosu için tehlikeler ve riskler analiz edilmelidir. Olasılık ve şiddet derecesi değerlendirilerek riskler sıralanır. Örneğin, yangın çıkması durumunda kaçış yollarının yetersiz olması.
  3. Risk Seviyesinin Hesaplanması: Risk değerlendirme matrisi kullanılarak her bir acil durumun risk seviyesi hesaplanır. Öncelikli olarak ele alınması gereken riskler belirlenir.
  4. Acil Durum Planlarının Hazırlanması: Olası risklere karşı alınması gereken önlemler ve acil durum planları oluşturulur. Bu planlar; kaçış yolları ve toplanma alanlarının belirlenmesi, yangın söndürme ekipmanlarının yerleştirilmesi, ilk yardım ve kurtarma ekiplerinin görevlendirilmesi gibi unsurları içermelidir.
  5. Çalışanların Eğitimi ve Tatbikatlar: Acil durumlarda çalışanların ne yapması gerektiğini bilmeleri hayati önem taşır. Bu nedenle düzenli eğitim ve tatbikatlar planlanmalıdır.

Ayrıca acil durum risk değerlendirmesi kapsamında risklerin azaltılması için özel önlemler alınabilir:

Yangın Riskine Karşı:

  1. Otomatik yangın söndürme sistemleri kurulması.
  2. Yanıcı maddelerin güvenli bir şekilde depolanması.
  3. Yangın algılama ve alarm sistemlerinin düzenli olarak test edilmesi.

Kimyasal Maddelere Karşı:

  1. Kimyasal madde depolarında uygun havalandırma sistemlerinin kullanılması.
  2. Çalışanlara koruyucu ekipman (eldiven, maske vb.) sağlanması.

Doğal Afetlere Karşı:

  1. Bina ve ekipmanların dayanıklılık testlerinin yapılması.
  2. Çökme veya sarsıntı riskine karşı güvenlik tedbirlerinin alınması.

Risk Değerlendirmesi ve Yasal Yükümlülükler

Türkiye’de İSG risk değerlendirmesi, 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamında düzenlenmiştir. Bu kanun, işverenlere işyerindeki tehlikeleri belirleme, analiz etme ve gerekli önlemleri alma zorunluluğu getirir. İşverenlerin yerine getirmesi gereken başlıca yasal yükümlülükler şunlardır:

  1. Risk Değerlendirmesi Yapmak ve Belgelemek: İşverenler, işyerindeki tüm riskleri değerlendirmek ve bu değerlendirmeyi yazılı olarak belgelemek zorundadır. Risk değerlendirmesi belgesi, müfettiş denetimlerinde sunulabilecek şekilde işyerinde saklanmalıdır.
  2. Riskleri İzlemek ve Gözden Geçirmek: Risk değerlendirmesi, işyerindeki koşullar değiştiğinde veya belirli bir süre sonra yeniden yapılmalıdır. Örneğin, yeni bir ekipman alındığında ya da iş süreçlerinde değişiklik olduğunda değerlendirme güncellenmelidir.
  3. Çalışanları Bilgilendirmek: İşverenler, çalışanları işyerindeki tehlikeler ve bu tehlikelerle ilgili alınan önlemler hakkında bilgilendirmekle yükümlüdür. Çalışanlara İSG eğitimi verilmesi ve acil durumlar için tatbikatların düzenlenmesi zorunludur.
  4. Önleyici Tedbirler Almak: Risklerin etkilerini en aza indirmek için mühendislik çözümleri, idari düzenlemeler veya kişisel koruyucu donanımlar sağlanmalıdır. Bu tedbirlerin etkinliği düzenli olarak izlenmeli ve gerekli durumlarda iyileştirilmelidir.

Uluslararası düzeyde ise İSG uygulamalarını düzenleyen başlıca standartlar şunlardır:

  1. ISO 45001 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi Standardı: İşyerlerindeki risklerin sistematik bir şekilde yönetilmesini sağlar.
  2. ILO (Uluslararası Çalışma Örgütü) Sözleşmeleri: Çalışanların güvenli bir ortamda çalışmasını teşvik eden uluslararası sözleşmeler sunar.

İSG Risk Değerlendirmesinde Eğitim ve Farkındalık

İSG risk değerlendirmesi, sadece tehlikelerin belirlenmesi ve risklerin analiz edilmesiyle sınırlı değildir. Çalışanların bu süreçlere aktif olarak dahil edilmesi, güvenlik kültürünün işyerinde yerleşmesi açısından kritik öneme sahiptir. Ayrıca 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’na göre:

  1. Çalışanlara düzenli olarak İSG eğitimi verilmesi zorunludur.
  2. Eğitimler, işin niteliğine ve risklerin seviyesine uygun olarak planlanmalıdır.
  3. Eğitimin içeriği ve katılımcıların listesi belgelendirilmelidir.

Eğitim programları, çalışanların bilgi düzeyine ve işyerindeki risklere uygun olarak planlanmalıdır. Etkili bir eğitim süreci şu unsurları içermelidir:

  1. Risk Değerlendirme Sürecinin Tanıtımı: Çalışanlara, risk değerlendirmesi sürecinin ne olduğu ve neden önemli olduğu anlatılmalıdır.
  2. Tehlike ve Risklerin Tanınması: Çalışanların, işyerinde karşılaşabilecekleri tehlike türlerini ve bu tehlikelerin nasıl risklere yol açabileceğini anlaması sağlanır.
  3. Kontrol Önlemlerinin Uygulanması: Riskleri azaltmak için alınan önlemler hakkında çalışanlar bilgilendirilir.
  4. Acil Durum Prosedürleri: Çalışanlar, acil durumlarda nasıl hareket edeceklerini ve işyerindeki toplanma noktalarını öğrenmelidir.

İşyerinde Kullanılan Ekipman ve Malzemelerin Risk Değerlendirmesi

Ekipman ve malzemelerle ilgili riskler, işyerindeki tehlikelerin önemli bir bölümünü oluşturur. Özellikle ağır makineler, kimyasal maddeler veya kesici aletler gibi araçlar yüksek risk taşır.

Ekipman ve malzemelerin risk değerlendirmesi yapılırken şu faktörler göz önünde bulundurulmalıdır:

  1. Ekipmanın Türü ve Kullanım Amacı: Her ekipmanın taşıdığı risk, kullanım amacına ve yapısına bağlı olarak değişir. Örneğin, bir forklift, yük taşıma sırasında devrilme riski oluşturabilir.
  2. Malzemelerin Özellikleri: Kullanılan malzemelerin kimyasal, fiziksel veya biyolojik özellikleri dikkate alınmalıdır. Örneğin, kimyasal bir madde toksik olabilir veya yanıcı özellik taşıyabilir.
  3. Kullanıcı Faktörleri: Ekipmanları kullanan çalışanların bilgi düzeyi ve becerisi, risk seviyesini etkiler. Eğitimli ve deneyimli kullanıcılar, riskleri daha iyi yönetebilir.
  4. Ekipmanın Durumu ve Bakımı: Ekipmanların düzenli olarak bakımının yapılmaması, kazalara zemin hazırlar.
  5. Ayrıca 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, işverenlerin ekipman ve malzemelerin güvenli bir şekilde kullanılmasını sağlamakla yükümlü olduğunu belirtir.
  6. Periyodik Kontrol Zorunluluğu: İş ekipmanlarının düzenli olarak kontrol edilmesi ve belgelenmesi gereklidir.
  7. Çalışan Eğitimi: Ekipmanları kullanacak kişilere özel eğitim verilmesi zorunludur.
  8. Malzeme Güvenlik Bilgi Formları (MSDS): Kimyasal maddelerle ilgili bilgi sağlayan formların işyerinde bulundurulması gereklidir.